Uzun
bir yol boyunca dinginlik içinde arabayı süren bacanak ansızın bağırdı:
Hektor! Hektor!
Hektor!...
Bacanak
öc almak için Truva kapısında dikilen Aşil’e dönüşüvermişti ansızın. Anlaşılan “Troy” adlı bir filmin bir
sahnesini canlandırıyordu kendi kendine.
Yine de şaşkınlık içindeydim.
Üstelik karayolunun üzerinde,
elinde kılıcıyla bizi bekleyen Hektor’u görür gibi olmuştum bir an için
korkuyla... Sonra içimizde patlayan
gerilimleri; bizi bir anda Aşil ya da Hektor kimliğine sokan o yıllarca süren
gündelik savaşımları... Neyse ki bacanak
Hektor’a seslenmekle yetinip dinginleşti.
Söz konusu filmden de hiç söz etmedik.
Esenlikle vardık evlerimize.
Ö. Özdil / 25. Eylül.
12 / (Bir yolculuk anısı üstüne.)